Gökyüzüne Hapsedilen Bilgelik: Enlil, Ea ve İnanna’nın Yasaklı Hikayesi
Gökyüzüne Hapsedilen Bilgelik: Enlil, Ea ve İnanna’nın Yasaklı Hikayesi
Bir zamanlar Mezopotamya topraklarında, insanlık ilk sırlarını öğrenmeye başladığında, tanrılar arasında bir anlaşmazlık baş gösterdi.
Mezopotamya mitolojisinde Harut ve Marut, Enlil ve Ea (veya başka iki tanrı) gibi figürler olabilir. Zühre, güzellik ve aşk tanrıçası İnanna’nın (veya İştar’ın) bir yansıması olarak ele alınabilir. İki tanrı, Enlil ve Ea, insanlara yasaklı bilgileri öğretmek konusunda görüş ayrılığına düşmüştü. Enlil, göklerin ve hava olaylarının tanrısı olarak bilgiyi insanların eline bırakmanın tehlikeli olduğunu düşünüyordu; insanlık, bu güçlerle başa çıkacak olgunlukta değildi. Ancak bilgelik tanrısı Ea, insanlara büyü, şifa ve bilgelik konularında bilgi vermenin onların yaşamını zenginleştireceğine inanıyordu.
Sonunda, Enlil ve Ea, insanlıkla paylaşılmaması gereken sırları bildikleri halde, Ea’nın etkisi altında bir anlaşmaya vararak bu bilgileri Babil’e inip insanlarla paylaşmaya karar verdiler. İki tanrı, Babil’e inerek bazı seçilmiş kişilere büyünün inceliklerini ve doğaüstü bilgileri aktardılar. Ancak, ilahi sırların paylaşıldığını gören diğer tanrılar bu durumdan memnun değildi. Özellikle aşk ve güzellik tanrıçası İnanna (diğer adıyla İştar), bilginin insanların eline geçmesinin dengeleri bozabileceğini düşünüyordu.
İnanna, Enlil ve Ea’yı yanına çekmek için bir plan yaptı. Onlara öyle cazip bir teklif sundu ki her ikisi de bu karşı konulmaz çekiciliğe kapıldı. İnanna, güzelliğini ve cazibesini kullanarak Enlil ve Ea’yı baştan çıkardı, onlardan yasak bilgiyi de elde etmek için büyülü sözler fısıldadı. Tanrıların en derin sırlarını öğrenmiş ve böylece kendi gücünü artırmıştı. Ancak bu ilahi sırların ifşası tanrılar tarafından hoş karşılanmadı.
Enlil ve Ea’nın cezalandırılması gerekiyordu; böylece tanrılar, onları Babil’de yer altındaki bir kuyunun dibine hapsetmeye karar verdiler. Bu ceza, hem tanrıların sırlarını korumak hem de bilginin yayılmasını engellemek için verilmişti. Kuyunun karanlığında, Enlil ve Ea insanlık için ebediyen ulaşılmaz olacaklardı. İnanna ise bu olaydan sonra gökyüzünde parlayan bir yıldıza dönüşerek Babil halkının onu izlediği bir simge haline geldi.
Böylece, Mezopotamya’da Enlil ve Ea’nın ilahi bilgiyi ifşa edişleri ve İnanna’nın cazibesiyle baştan çıkarılıp cezalandırılmaları efsaneleşti. Gökyüzündeki parlak yıldız, İnanna’nın insanlara bıraktığı bir uyarıydı: İlahi sırlar, insanlık için ulaşılması zor ve tehlikeli şeylerdi.
Yazan Hazal Merisana
#anunnakisümertanrıları
Yorumlar
Yorum Gönder