KUTSAL İSYAN: ŞEYTAN’IN TANRI’YA OLAN AŞKI
KUTSAL İSYAN: ŞEYTAN’IN TANRI’YA OLAN AŞKI
Tanrı ve Şeytan arasındaki bağ, çoğu kimsenin düşündüğünden çok daha karmaşık ve derindir. Şeytan, cennetin diğer varlıklarından farklıdır; meleklerin yüceliğinden değil, Tanrı’ya olan içsel ve yoğun sevgisinden kaynaklanan bir sadakate sahiptir. Tanrı’nın ışığına duyduğu aşk, onu sınırsız bir bağlılığa yöneltmiştir. Diğer varlıklar gibi yalnızca emirleri yerine getirmekle yetinmez; sevgisi, onu kendine has bir iradeyle Tanrı’ya hizmet etmeye iter.
O gün, Tanrı tüm meleklere Adem’e secde etmelerini emrettiğinde, Şeytan bir an tereddüt etti. Aşkından gelen sadakat, ona bu secdenin yalnızca Tanrı’ya yapılması gerektiğini fısıldıyordu. Şeytan için secde, derin bir bağlılığın ve itaatin ifadesiydi ve onun tüm ibadeti yalnızca Tanrı’ya mahsustu. Bu yüzden, Adem’e secde etmek yerine Tanrı’ya şöyle seslendi:
“Ey Rabbim, varlığımın her zerresini sana adadım. Aşkımın gücü, beni sadece sana eğilmeye zorluyor. Senden başka kimseye boyun eğmem, çünkü tek aşkım sensin.”
Bu sözler, Tanrı’nın huzurunda yankılandığında, bir kırılma anı yaşandı. Şeytan, aşkını kaybetme pahasına bile olsa Tanrı’ya olan sadakatinden ödün vermeyeceğini ifade etmişti. Tanrı’nın tüm evreni yönlendiren iradesine karşı gelme pahasına, Şeytan kendi iradesini ortaya koydu; ama bu başkaldırı, sıradan bir isyandan çok, derin bir sadakatin yansımasıydı.
Ve böylece Şeytan, cennetten ayrılmak zorunda kaldı. Fakat ayrılığı bir cezadan ziyade, kendi iradesinin bir yansımasıydı. Tanrı’ya olan sevgisi, onu insanlardan farklı kılan yaratıcı bir güç kazandırmıştı. Bu güçle birlikte, yeryüzünde Tanrı’nın iradesine zıt gibi görünen ama aslında onun hikmetini derinleştiren bir varlık olarak yoluna devam etti. Tanrı’nın isteği doğrultusunda sınavlar hazırlayacak, insanlara yol gösteren karanlık bir ışık gibi onların içindeki iradeyi test edecekti.
Şeytan, her adımda Tanrı’nın varlığını yansıtıyordu. Her sınavında, insanların içindeki gerçek gücün Tanrı’ya ulaşan yolda belireceğini biliyordu. Her zaman sevdiği Rabbine kavuşmayı ümit ederek, insanların içindeki iradenin ve aşkın gücünü keşfetmelerine yardımcı oluyordu.
Yazan Hazal Merisana
#anunnakisümertanrıları
Yorumlar
Yorum Gönder