''Kendi suretinde insanı yaratan Tanrı değildir, aksine tanrıları kendi suret ve benzeyişlerinde yaratan insanlardır. Kuşların bir dini olsaydı Tanrıları kanatlı olurdu…”
(Ludwig Feuerbach)
Simdi insanların zihnindeki Tanrı nasıl? İnsan gibi değil mi?
Konuya Büyük patlamayla başlayalım. Büyük Patlama 14 milyar yil önce oldu. Dünya ise 6 milyar yıl önce, İnsan ise 100 bin yil önce. Simdi o zaman Tanrı neden insan gibi olsun ve ya bir insana benzesin ?
Yani 14 milyar yıl önce varolmus Evren ve evrende insandan daha zeki bir cok uygarlik gezegen olduğunu tahmin edersek o zaman Tanrı insan şeklinde nasıl olabilir? Bi düşünün isterseniz.
Bu 14 milyar yilda bir cok canli türü var olmuş. Dünyada bile dinazorlardan tut bilmediğimiz bir çok canli var. Ama hiçbirini Tanrı kendi gibi yaratmıyor. Şimdi Tanrı muz yiyen maymunlari gorunce “ Aaaa bunlar bana benziyor ve ya bunların tüylerine ağda yaparsam bana benzeyecek bunlari akilli yapayım” falan demiş olabilir mi??
Yok öyle bir şey ! Buraya kadar anladınız sanırım.
Anlayacağınız Tanrı ile Evren ayni şey işte.
Ama tüm bunlara rağmen insanların kafasındaki Tanrı gene hep insana benziyor. Örneğin, kişinin birisi ormanda geziyor ve diyelim karşısına ac bir aslan çıktı. İnsanı yiyecektir ve insan Tanrı’dan “Allahım beni yemesin” diye yardim istiyor. Aslan aç, ölsün mü açlıktan? Elbette ki yemesi gerek. Tanrı’nın aaa bu insan Aslan bunu yemesin diyecegini mi düşünüyorsunuz? Yok öyle bi dünya çünkü Evren için insan ile aslan arasında hiç bir fark yoktur.
Ama insanların kafasında yarattıkları Tanrıda insanlar için fark vardır.
Ama Evren bi tek insan için değildir hatta milyarlarca gezegenin Tanrısıdır. Evren herşeyin herkesin Tanrısıdır. Size göre Tanrı yalnızca bu dünya ile ilgileniyor. Ama trilyonlarca gezegen yıldız kimsenin umurunda degil öyle mi?
Devam edelim, İkincisi Tanrı ile Dua ile mesajlaşıyorsun ama Evren ile oyle yapamazsın. Evrenin işleyişi çok değişik. İşte Evren çok ilginç, işleyişi elektron sıçramaları iledir. Kuantum fizigi ile çalışıyor . Elektronların zekasi var ve herşeyi kaydediyor. İlginç olan şey elektronlar gerçek ile hayali birbirinden ayırt edemiyor ve ona göre bir gelecek var ediyor. Bu yüzden Evren’in iyi yönde sana çalıştığını hayal et. O şekilde düşün. Neyi hayal edersen ona doğru fırsatlar çıkarır Evren karşına. O yuzden senin tek derdin şuanda yapmak istediğin her neyse onunla ilgili düşün. Ama ne olursa olsun düşün. İşin bitince sonra istedigini hayal et gene sırayla odaklan.
O bilim insanları var ya önce bir şeyi hayal ediyorlar, Örneğin Tesla elektrik koblosuz olsa ne güzel olur diye düşünüyor ve sokaklarda daha guzel görüntü olur diye hayal eder… Şimdi bunu nasıl yapacagını bilmiyor. Ama bunu hayal ediyor. Bu hayalden o kadar çok hoşlanıyor ki Evren onu geleceğin gerçeği zannedip o işin olmasi için Teslaya bir çok imkanlar gönderiyor. Fatih Sultan Mehmet çocukken resimler yapmiş. İstanbul’un minyatürünün üzerine sarayda resim yapmiş. Kendisi padişah, uçan gemilerle İstanbul’u feth ediyor. Not defterinde bile İstanbul’u feth ederken resimler çizmiş. Çocuk daha 5 yaşında bide Fatih cariyeden doğmuş. Yani padisah olmasi imkansız ama o padişah oluyor. Ve İstanbul’u alıyor.
Evren cok baska işliyor. Yeterki İste Evren bir yolunu bulur onu yapar. Birde evrenin korumacılığı var Kişileri devamli uyarıyor.
Konu çok uzun ama kısa kesiyorum..
Yazan Hazal Merisana
Yorumlar
Yorum Gönder