İNKALARIN TANRILAR TARAFINDAN VERİLEN TAŞLARI "YUMUŞATMAK" İÇİN GİZLİ TEKNİĞİ
Bu yazımızda İnkaların kendi zamanlarında taşları yumuşatmak için gizli bir tekniği olup olmadığı konusuna değineceğiz. Bu konunun üzerine yoğunlaştığımda kendime sorduğum soru İnkalar bu kocaman kayaları nasıl kusursuz bir şekle sokmayı başardı olmuştu. Kusursuz şekilde dizayn edilen en güzel kaya örnekleri özellikle Cusco'da olduğu için, taşların sanatsal olarak üst üste dizildiği bu eşsiz yapılar üzerinde çalışmaya başladım.
Tam ve mükemmel birliktelik içindeki bu kayalar görenleri büyüleyen bir nizama sahipti. Büyüleyici Sacsayhuamán kalesi ise bu kaleyi inşa edenlerin sıradan ustalar olamayacağını aklıma getirdi. Kaleyi oluşturan blokları cilalamayı veya yontmayı nasıl başardılar diye kendime defalarca sordum. Bu uzmanları hala ağzı açık bırakan bir sorudur.
Rus bilim insanları tarafından yapılan bir araştırma, bu konu hakkında bazı ipuçları vermişti. Fakat Yeni bir araştırma gerekliydi çünkü geleneksel söylemler benim sorularımı cevaplayıp beni ikna edecek açıklamalar getiremiyordu.
Benim kafamın içinde ki soru şu şekildeydi, bu kayaları ve taşları İnkalar yumuşatmak için gizli bir teknik mi kullanıyordu?
Bu soruya bir cevap bulmak için Sacsayhuamán hakkında daha fazla araştırma yapmam gerektiğini düşündüm. Törenler için kullanılan bu kale bir vadide yer almaktaydı. Soruların birleştiği yerde tam burasıydı.
İnkaların taşları yumuşatmak için gizli bir tekniği var mıydı ?
Yapı ile ilgili şaşırtıcı olan şey, yüksek ağırlıkta ki taşlarla inşa edilmiş olmasıdır. Bu kayalar yaklaşık 200 ton ve 9 metreye ulaşabilen bir yüksekliğe sahiptirler. Hepsi birbirini destekleyen bir şekle sokulmuş ve üst üste, yan yana sıralanmıştır. Peki İnka uygarlığı bu kadar büyülükte ki taşlar üzerinde hangi teknikle bir çalışmada bulunmuşlardı?
Onları birbirini destekleyen şekle nasıl sokmuşlardı ve sonra yerlerinden hareket ettirip üst üste sıralamışlardı?
200 tonluk taşları nasıl yerlerinden oynatmışlardı? Onları mükemmel bir bulmaca olarak çerçeveleyip üst üste sıralamak için hangi aletler ve araçlar kullanmışlardı.
Ruslar bu blok parçalarının üretildiği sonucuna varmış. Bence mantıklı bir açıklamadır fakat eksiktir. Çünkü bu açıklama ile birlikte, İnkalar tarafından kullanılan gerçek teknoloji hakkında öğrenilecek çok şeyimiz olduğuna inanıyorum.
Öncelikle İnkaların mühendislik ve inşaat konusundaki bilgi seviyesi bizlerin düşündüğümüzden çok daha fazlaydı. İspanyollar 1533 yılında Sacsayhuamán'a vardıklarında gördükleri mimarı karşısında şaşkına dönmüşlerdi. Özellikle bizler gibi onlar da tapınağı görünce şaşırdılar. Çünkü İspanyollar İnkaları ilkel bir topluluk sanıyorlardı. Mimarı açısından bu kadar gelişmiş bir kültür bulmayı hiç düşünmediler.
Yerli halk, güneş tanrıları için bir tapınak yapmak için çok zaman harcamışlardı. İspanyollara göre ilkel araçlar kullanarak bu tapınağı inşa etmişlerdi. Fakat hiçbir şey ispanyolların düşündüğü gibi değildi. Arkeolojik kazılar sonucunda bazalttan yapılmış çekiçler, bronzdan yapılmış keskiler ve baltalar bile bulunmuştu.
2012 yılında kale alanı dünya mirasları listesine alınarak korunmaya başlandı. Korunma alına olarak ilan edilmesi ile bölgede daha fazla çalışmalar yapılmaya başlanmıştı. Bu çalışmalar sonucunda bazı blokların nemden bozulduğu fark edildi. Yüksek teknoloji ile bu blokların yapısı taranıp sorunun önüne geçmek için neler yapılması gerektiği araştırılmaya başlandı. Bulgular analiz için laboratuvarlara götürüldü. Alınan kaya parçaları öğütülerek incelenmeye başladı. Çıkan sonuç şaşırtıcıydı. Öğütülmüş kaya parçaları kile benzer bir yapıya sahipti ve ne olduğu anlaşılamayan bir karışımla kalıplarla şekillendirilmişti.
Büyük olasılık inkalar bu karışımı kalıplara dolduruyor ve daha sonra kuruması ile kocaman kaya bloklar elde ediyorlardı. Bu bloklar sismik direnç ve esnekliğe sahiptir. Blokların şekli için önceki blok dikkate alınıyordu. Böylece her biri yanında ki bloğun biçimine göre şekillenip onunla bütünlük sağlayacaktı.
Bu teknolojiyi anlamamızı sağlayan bir unsur da kum ve kil üzerinde kalsiyum karbonat kullanmalarıdır.. Bu malzeme günümüzde çimento imalatında kullanılmaktadır. Taşlara neme dayanma ve cilalarında parlaklık kazandırma kalitesini verir.
Araştırmalarım sonucunda Jorge Lira adında 1983 yılında vefat etmiş bir İspanyol rahibin, bir televizyon kanalında bu konu hakkında bir açıklama yaptığını buldum. Taşları yumuşatan bir bitki bildiğini ve bunun İnkalar tarafından kullanıldığını açık açık söylüyordu.Ve dahası bitkinin adının Jotcha olduğunu belirterek sözlerini sonlandırmıştı.
Diğer bazı araştırmacılar ise gene And Ephedra bitkisinden taşları yumuşatan ve kalıplayan bitki olarak bahseder. Fakat kimse tam olarak bu taşların sırrını bulamamıştır.
Sırrı çözülemeyen bu taş bloklar, bilim adamları arasında bitmeyen tartışmalar başlatmayı başarmıştı.
Bu bağlamda benim gibi farklı düşünen insanların zihinlerinde yeni sorular belirdi. İnkalar gibi eski halklar, muazzam taş blokları eşsiz bir mükemmellik ile anıtsal yapılarına nasıl uyumlu bir biçimde yerleştirmeyi başardı?
Bazı efsanelerin dediği gibi, onları kilden yapılmış bir hamur gibi "yumuşatarak" istedikleri şekle sokup istedikleri yere yerleştirmek için gizli bir teknik biliyorlar mıydı?
Bu konu hakkında yazar Richard Nisbet şunları söylüyor: Hiram Bingham'a, İnkaların meyve suları ve bazı bitkilerin suları ile yumşatarak mükemmel kıvamda bir kil hamuru hazırlayıp onu istedikleri şekle sokarak devasa duvarlar örebiliyorlardı. Bölgeye gelen ilk İspanyol kaşifler bu bitkiler hakkında kayıt tutmuşlar.
Bu kayıtlarda yazılanlardan bir tanesine göre ; Bir gün kayalık bir nehir kenarında kamp yaparken, gagasında yaprak olan bir kuşun bir kayanın üzerinde durduğunu fark ettik. Daha sonra yaprağı taşa bırakıp gagaladığına şahit olduk. Bir gün sonra kuş kayanın üzerine geri döndü. Yaprağı ezip koyduğu yerde bir oyukluk oluşmuştu. Bu oyuk ile kuşun ne yapacağını merak etmiştir. Daha sonra fark ettik ki nehir kenarında ki kayaya nehrin suları çarpıyor ve bu oyuğa sular doluyordu. Kuş ise bir bardak şeklinde ki oyuğa dolan suları rahatlıkla içiyordu..
Bu konuyu sizlere elimden geldiğince aktarmaya çalıştım. Fakat bugün İnkaların bu büyüleyici şehirleri ve tapınakları nasıl inşa ettiğine dair gerçek bilinmiyor ve tabii ki, bu gelişmiş uygarlık hakkında öğrenecek daha çok şeyimiz olacak..
Yazan : Hazal Merisana
Yorumlar
Yorum Gönder