DÜNYAYA SU NEREDEN GELDİ?
Dünyaya mavi gezegen dememizin nedeni dünyanın yüzeyinin büyük çoğunluğunu sarmış olan sudur. Su olmasaydı gezegenimizde hayatta olmayacaktı.
Biz insanlar şuanda gelmiş olduğumuz teknoloji ile uzayda suyun peşine düşmüş durumdayız.
Bizim dünyamızda bulunan su nedense etrafımızdaki gezegenlerimizde yok. Mars'ta bir bardak su bulmak için yapmadığımız kalmadı. Diğer gezegenlerde de bizim gezegenimizdeki gibi kullanılabilir su yok gibi görünüyor.
O zaman sormamız gereken bir soru şu olmalı;
Dünyamıza bu Su nereden geldi?!
Hazal Merisana olarak her zaman bilinmeyenlerin cevabını aramayı kendime amaç edindim. Bu konu benim en merak ettiklerimden biriydi.
Dünyamız 4 milyar 6 yüz milyon yaşında. İlk var olduğunda sıcaklığı 560 derecenin üstündeydi. Bunu hayal etmek bizler için zor. Cehennem desek yanlış olmaz.
Kayaların dahi eridiği bir sıcaklıktan bahsediyorum. Atmosferimiz bile tam olarak oluşmamış.
Hemen ilk sorumu sorayım sizlere, bu sıcaklıkta su olabilir mi? Tabii ki hayır !
Suyu hayal etmek bile, böyle bir sıcaklıkta mümkün değil. Daha sonra Dünya soğumaya başlıyor. Bu soğuma sonucunda su oluşabilir fakat Dünyanın yüzeyinin hatta yer altına dolacak kadar suyun oluşması mümkün değil.
O zaman sormamız gereken ikinci soruya geçelim: Bu su nereden geldi?
Bilim insanları suyun nereden geldiği ile ilgili büyük araştırmalar yapmışlar ve sonunda kuyruklu yıldızların aslında buz kütleleri olduğu, dünyada ki suyun dünyaya düşen kuyruklu yıldızlardan olacağı fikrini ortaya atmışlardır. Ortaya atmak yetmedi bunu kanıtlamaları da gerekti tabii. Hemen Dünya'nın yakınından geçen kuyruklu yıldızların yapılarında bulunan ve buz halinde olan suyu incelemek için uzaya araç göndermişlerdir.
İlk olarak Halley kuyruklu yıldızını incelemişler fakat Dünyadaki su ile yıldızın yapısındaki suyun aynı olmadığını bulmuşlardır. Kuyruklu yıldızdaki suyun yapısında ağır Hidrojen bulunmuştur. Bizim Dünyamızdaki sudan daha jel yapılı bir suydu. Bu durum bilim adamlarının kafasını karıştırmış ve başka bir kuyruklu yıldızın yapısındaki suyu incelemişlerdir. Sonuç gene aynıydı. Yani Su Dünyamıza kuyruklu yıldızlardan gelmemişti.
Bilim insanları daha sonra Dünyaya suyun ne zaman geldiği sorusunun peşinden gidip buradan bir yol haritası çizmeye karar verdiler. Vardıkları sonuç ilginçti; Ay'ın oluşmasından hemen sonra Dünya'da su var olmuştu.
Peki Ay nasıl oluşmuştu?
Aslında Ay Dünya'nın yörüngesinde olan bir gezegendi ve Dünya ile çarpışmış , bu çarpışmadan kopan bir parça ayı oluşturmuştu. Bilim insanları acaba Ay'ın parçası olduğu gezegende de su var olabilir mi diyerek Aydan getirilen kaya parçalarını incelediler. Sonuç gene aynıydı. Ay'ın geçmişinde Dünya'nın yüzeyini kaplayan su yoktu.
Sonuç olarak bilim insanları suyun Dünya'nın dışından bir yerlerden geldiğini fakat nasıl geldiğini açıklayamadılar. Bilim insanlarına sunulan fikirlerden bir tanesi de suyu Dünya dışı akıllı varlıkların getirmiş olabileceğiydi. Fakat bilim insanları bu ihtimali dikkate bile almadılar. Çünkü kocaman olarak gördükleri Dünya'yı su ile doldurmak onlara göre mümkün değildi. Fakat küçük bir gerçeği kaçırıyorlar.
Dünya bize göre kocaman bir gezegen. Dünyadan kütle olarak 318 kat daha büyük olan Jüpiter gezegenini düşündüğümüzde ve Jüpiter'den yüz binlerce kat büyüklükte gezegenin var olduğunu hesaba katınca... Dünya'yı su ile doldurmak akıllı yaşam formları için bir bardak suyu saksıya dökmek kadar kolay olsa gerek. Çünkü Dünya'daki su yaşama uygun olarak, sanki bir laboratuvarda hazırlanmış bir yapıya sahip olduğu gibi Dünyanın dışına kaçmayacak bir sistemle de hapsedilmiş durumda. Küresel ısınma ile Dünya'nın bu sistemini bozmadığımız sürece de bu döngü devam edecektir...
Yorumlar
Yorum Gönder