GÖKYÜZÜNDEN YERYÜZÜNE, RUHLARIN İLK İNDİĞİ TOPRAKLAR
Dünyanın ve insanlığın başlangıcına dair pek çok kadim anlatı, ruhların ilk defa hangi topraklara indiği konusunda farklı görüşler sunar. Mitolojiler, kutsal metinler ve ezoterik öğretiler bu konuda çeşitli ipuçları verse de ortak olan bir şey vardır: Ruhların maddeye inişi, kozmik bir planın parçasıdır.
Bence, ruhların dünyaya ilk indiği yer, sıradan bir coğrafi nokta olmaktan çok, enerjisel olarak yüksek bir bölge olmalıdır. Bu bölge, doğrudan gökyüzüyle, yani ruhların asıl kaynağıyla bağlantılıdır. Kadim dünya uygarlıkları bu bağlantının izlerini mitolojilerinde saklamıştır. Sürekli olarak gökyüzü ile yer arasındaki kutsal köprünün varlığından söz edilmiştir.
Ve bu kutsal iniş noktalarından biri, hatta belki de en özeli, Adana topraklarıdır. Şanlı bir gökyüzü altında, coğrafyasının derin sırlarını barındıran bu bölge, tarih boyunca mistik anlamlarla yüklenmiştir. Adana’nın gökyüzüyle bağlantılı enerjisel merkezlerden biri olduğu düşünülmüştür.
Daha da önemlisi, Adana’daki kadim dağlardan biri, cennetteki Tanrı’nın tahtını temsil ettiği söylenen kutsal zirvelerden biri olarak anlatılagelmiştir. İşte bu dağ, Toroslar’dır. Adana’dan bakıldığında göğe yükselen bu heybetli dağ silsilesi, yalnızca coğrafi bir yapı değil, aynı zamanda ilahi bir merkez olarak da kabul edilmiştir. Toroslar, ilahi enerjinin dünyaya taşındığı, ruhsal dengenin kurulduğu bir merkez olmuştur. Belki de bu nedenle, tarih boyunca peygamberlerin, mistiklerin ve bilge kişilerin bölgeye ilgisi hiç azalmamıştır.
Peki, gerçekten bir ruh belirli bir noktaya mı iner? Yoksa bu iniş, fiziksel bir mekandan ziyade bilinç düzeyinde mi gerçekleşir? Bunu anlamak için, dünyanın belli başlı noktalarının enerjisel kapılar olduğu gerçeğinden yola çıkabiliriz. Tibet, Mısır piramitleri, Göbeklitepe ve And Dağları gibi yerler tarih boyunca ruhsal olarak önemli geçiş noktaları olarak görülmüştür. Ama belki de en kutsal iniş kapısı, Adana’da, Toroslar’ın zirvelerinde saklıdır.
Ve benim düşünceme göre, ruhların dünyaya inişi, bireysel bir deneyimle de bağlantılı olabilir. Belki de her ruh, kendi titreşimine uygun bir noktada bedene bürünür ve dünyadaki yolculuğuna başlar. Kimileri için bu eski Mezopotamya topraklarıdır, kimileri için Himalayalar, kimileri için ise Adana’nın mistik Torosları… Ama belki de en önemli soru şudur: Ruhlar buraya neden indi? İşte, asıl cevabı aramamız gereken nokta budur.
Yazan Hazal Merisana
#anunnakisümertanrıları
Yorumlar
Yorum Gönder