DÖRT YÜZLÜ VARLIKLAR VE DÖNEN TEKERLEKLER, HEZEKİEL’ İN SIRRI


Hz. Hezekiel, İsrailoğulları'nın Babil Sürgünü sırasında yaşamış ve Tanrı'nın mesajlarını halkına ileten bir peygamberdir. Onun peygamberlik dönemi, hem tarihsel hem de mistik açıdan büyük bir öneme sahiptir. Hezekiel Kitabı'nda anlatılan vizyonlar, özellikle "Hezekiel'in Keruv Arabası" olarak bilinen bölüm, hem teolojik hem de bilimsel çevrelerde derin tartışmalara konu olmuştur. Bu vizyonlar, bugün bile birçok kişi tarafından UFO'larla ve dünya dışı varlıklarla ilişkilendirilir.


Hezekiel'in vizyonu, Kebar Irmağı kıyısında başlar. Tevrat'ta şöyle anlatılır: "Gökler açıldı ve Tanrı'nın görümlerini gördüm... Kuzeyden esen kasırganın göz alıcı bir ışıkla çevrili, ateş saçan büyük bir bulutla geldiğini gördüm. Ateşin ortasındaysa maden gibi parıldayan bir şey vardı." (Hezekiel 1:1-4). Bu tasvir, modern UFO gözlemlerinde anlatılan parlak ışıklar ve ateşli nesnelerle benzerlik gösterir.


Hezekiel, bu bulutun içinde dört canlı varlık gördüğünü söyler. Bu varlıklar, insana benzeyen ancak dört yüzü ve dört kanadı olan garip figürlerdir: "Her birinin dört yüzü vardı: Önü insan yüzüne, sağı aslan yüzüne, solu öküz yüzüne, arkaysa kartal yüzüne benziyordu." (Hezekiel 1:10). Bu tasvir, antik çağlarda dünya dışı varlıklarla temas kurulduğuna dair iddiaları destekleyen bir unsur olarak yorumlanır.


Vizyonun en ilgi çekici kısmı ise bu varlıkların yanında bulunan tekerleklerdir: "Yere yakın, her canlı varlığın yanında, iç içe geçmiş dört tekerlek vardı... Tekerleklerin görünüşü ve yapısı şöyleydi: Sarı yakut gibi parlıyorlardı ve dördü de birbirine benziyordu. Görünüşleri ve yapıları iç içe girmiş bir tekerlek gibiydi." (Hezekiel 1:15-16). Bu tekerlekler, her yöne hareket edebilen ve birbirine bağlı karmaşık bir sistem gibi tarif edilir. Modern UFO araştırmacıları, bu tasvirin antik çağlarda görülen bir uzay aracını anlattığını öne sürer.


Hezekiel, bu vizyonun ardından Tanrı'nın tahtını ve onun görkemini gördüğünü söyler: "Başlarının üzerinde laciverttaşından yapılmış bir taht gördüm... Tahtın üzerinde insana benzer biri vardı." (Hezekiel 1:26). Bu anlatım, bazıları tarafından dünya dışı bir varlığın veya uzaylı bir komutanın tasviri olarak yorumlanır.


Hezekiel'in vizyonları, sadece dini metinlerde değil, modern UFO literatüründe de sıkça referans alınır. Özellikle 20. yüzyılda, NASA mühendisi Josef Blumrich, Hezekiel'in tarif ettiği araçların bir uzay gemisi olabileceğini öne süren bir teori geliştirmiştir. Blumrich, bu vizyonları mühendislik perspektifinden analiz ederek, Hezekiel'in gördüğü nesnelerin aslında gelişmiş bir uzay aracının parçaları olabileceğini savunmuştur.


Ancak, bu yorumların yanı sıra, Hezekiel'in vizyonlarının sembolik bir anlam taşıdığını düşünenler de vardır. Teologlar, bu vizyonların Tanrı'nın kudretini ve evrenin karmaşıklığını anlatmak için kullanılan metaforlar olduğunu belirtir. Hezekiel'in gördüğü tekerlekler ve canlı varlıklar, Tanrı'nın evren üzerindeki hakimiyetini ve her şeyi kontrol eden ilahi düzeni temsil ediyor olabilir.


Hezekiel'in peygamberlik misyonu, sadece bu vizyonlarla sınırlı değildir. O, sürgündeki İsrailoğulları'na umut veren, onları Tanrı'ya dönmeye çağıran ve gelecekteki kurtuluşu müjdeleyen bir ses olmuştur. Özellikle "Kuru Kemikler Vadisi" vizyonu, onun mesajının en çarpıcı örneklerinden biridir. Bu vizyonda, Hezekiel, bir vadi dolusu kuru kemik görür ve Tanrı'nın gücüyle bu kemiklerin canlandığını, yeniden hayat bulduğunu izler. Bu, İsrailoğulları'nın yeniden dirilişini ve ulusal birliğini sembolize eden güçlü bir mesajdır.


Hz. Hezekiel'in hikayesi, insanlığın hem manevi hem de evrensel sorularına ışık tutar. Onun vizyonları, insanlığın gökyüzüne ve ötesine duyduğu merakın bir yansıması gibidir. İster dini bir perspektiften, ister bilimsel bir merakla yaklaşalım, Hezekiel'in anlatımları, bizi evrenin sırlarını düşünmeye ve kendi varoluşumuzu sorgulamaya davet eder..


Yazan Hazal Merisana 

#anunnakisümertanrıları

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KUTSAL İSYAN: ŞEYTAN’IN TANRI’YA OLAN AŞKI