ZECHARIA SITCHIN’İN İŞARET ETTİĞİ ÖLÜMSÜZLÜK GENLERİ


Gizemli Kraliçe Puabi’nin DNA Testi Neden Yayınlanmadı?


2010 yılında hayatını kaybeden Zecharia Sitchin, ölmeden önce oldukça çarpıcı bir proje gündeme getirmişti. Ancak bu projeyi hayata geçiremeden aramızdan ayrıldı. Peki, Sitchin’in üzerinde durduğu bu proje neydi ve neden bu kadar önemliydi?


Sitchin, antik Sümer metinlerinden yola çıkarak Anunnaki’nin Dünya’ya gelişini ve insan genetiği üzerindeki etkisini araştırıyordu. Ona göre, geçmişte “tanrılar” olarak bilinen bu varlıklar, genetik müdahalelerle insan türünü şekillendirmişti. Sitchin, iddialarını kanıtlayabilmek için Sümerli bir kraliçe olan Puabi’nin kalıntıları üzerinde DNA testi yapılmasını talep etti. Ancak bu testin sonuçları, ne gariptir ki, hiçbir zaman kamuoyuyla paylaşılmadı.


SITCHIN’İN DNA TESTİ TALEBİ VE KRALİÇE PUABİ’NİN GİZEMİ


Zecharia Sitchin, Anunnaki’nin genetik mirasını ortaya koyabilecek en önemli kanıtın, Kraliçe Puabi’nin DNA’sında saklı olabileceğini düşünüyordu. Puabi’nin kalıntıları, 1920’lerde ve 1930’larda, günümüz Irak’ında yapılan kazılar sırasında bulunmuştu. Ur’un Birinci Hanedanlığı’nda hüküm sürdüğü düşünülen bu kadın, sıradan bir kraliçe değildi. Mezarı son derece ihtişamlıydı ve beraberinde gömülen hizmetkârları, onun ilahi bir statüye sahip olduğunu gösteriyordu.


Londra Doğa Tarihi Müzesi’ndeki araştırmacılar, Puabi’nin ölüm yaşının yaklaşık 40 olduğunu belirlediler. Ancak Sitchin, onun yarı tanrı olduğuna inanıyordu. Çünkü Sümer metinlerinde, belirli liderlere “Nin” unvanı verilirdi ve bu kelime “tanrıça” anlamına geliyordu. Eğer Puabi genetik olarak Anunnaki ile bağlantılıysa, bu onun standart insanlardan farklı bir DNA yapısına sahip olduğunu gösterebilirdi.


Sitchin’in hipotezi oldukça iddialıydı: Puabi’nin genetik kodları, insanlara bilinçli olarak verilmemiş “eksik genleri” içerebilir miydi?


PUABİ’NİN DNA’SINDA ÖLÜMSÜZLÜK KODLARI MI VAR?


Sitchin’e göre, Anunnaki genetik mühendislik yoluyla Homo sapiens’i yaratmış, ancak bilinçli olarak ömrünü kısa tutmuştu. Puabi gibi “yarı tanrılar” ise muhtemelen bu eksik genleri taşıyorlardı ve uzun ömürlü ya da daha zeki olmalarının nedeni buydu.


Sitchin’in asıl talebi şuydu:

“Puabi’nin DNA’sını bizimkilerle karşılaştırarak, bize kasten verilmemiş olan eksik genleri tespit edebiliriz. Eğer bu genleri yeniden aktive edersek, daha uzun ömürlü ve daha zeki olabiliriz.”


Bu durum, günümüzde yapılan genetik araştırmalarla da örtüşüyor olabilir mi? Bilim insanları telomer uzunluğunun yaşlanma süreciyle doğrudan ilişkili olduğunu keşfettiler. Eğer Anunnaki, genetik mühendislik yoluyla insanın telomerlerini bilinçli olarak kısalttıysa, bu ölümsüzlük kapısını kapatmak için yapılan bir müdahale olabilir mi?


Puabi’nin DNA’sı bu sorulara cevap verebilirken, neden bu testler kamuoyuyla paylaşılmadı?


GİZLENEN BİR GERÇEK Mİ VAR?


Puabi’nin DNA analizinin yapılmadığına ya da yapıldıysa bile gizli tutulduğuna dair güçlü şüpheler var. Eğer gerçekten farklı bir genetik yapıya sahipse, bu durum Sitchin’in teorilerini doğrulayabilir.


Burada akla gelen birkaç olasılık var:

1. DNA testi yapıldı ama sonuçlar gizlendi. Çünkü bu veriler, resmi tarihle çelişebilir ve insanlık tarihine dair kabul edilen bilgileri sarsabilir.

2. DNA testi yapılmadı, çünkü bu tür araştırmalar belirli güçler tarafından engelleniyor.

3. Gerçekten farklı bir genetik yapı bulundu ve üzerinde gizli araştırmalar yürütülüyor.


Eğer Anunnaki genetiğine sahip biri gerçekten bulunduysa, bu “kadim tanrıların” soyunun hala Dünya’da var olup olmadığına dair önemli bir ipucu olabilir.


PUABİ’NİN DNA’SI, İNSANLIK TARİHİNİN KAYIP HALKASI OLABİLİR


Zecharia Sitchin’in çalışmaları, her ne kadar akademik çevreler tarafından eleştirilse de, günümüzde antik genetik ve insan kökenleri hakkında yapılan araştırmalarla giderek daha fazla anlam kazanmaya başladı. Puabi’nin DNA’sının analiz edilmesi, sadece geçmişimizi değil, geleceğimizi de değiştirebilecek bir adım olabilir.


Belki de ölümsüzlüğün sırrı, Sümer’in kadim tanrı krallarının DNA’sında saklıdır.. 

Peki, bu sırrı saklayanlar kim??


Yazan: Hazal Merisana

#anunnakisümertanrıları

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KUTSAL İSYAN: ŞEYTAN’IN TANRI’YA OLAN AŞKI