ANUNNAKİ’NİN DÖNÜŞÜ: VAHİY KİTABI VE SÜMER BAĞLANTISI


İnsanlık tarihi boyunca birçok kutsal kitap, büyük değişimlerin ve göksel varlıkların yeryüzüne inişinin kehanetini yapmıştır. Bunlardan biri de İncil’in son kitabı olan Vahiy Kitabıdır. Hristiyan inanışına göre, bu metin kıyametin işaretlerini, dünya düzeninin çöküşünü ve büyük bir gücün geri dönüşünü anlatır. Ancak bu anlatılar, yalnızca dini çerçevede değil, aynı zamanda Sümer tabletleri ve Anunnaki mitleri ile karşılaştırıldığında farklı bir anlam kazanıyor.


VAHİY KİTABINDAKİ “DİPSİZ KUYU” VE BOYUTSAL GEÇİT


Vahiy 9:1-2’de şöyle yazar:


“Ve beşinci melek borusunu çaldı. Gökten yere düşmüş bir yıldız gördüm. Ona dipsiz kuyunun anahtarı verildi. O da dipsiz kuyuyu açtı; kuyudan büyük bir fırının dumanı gibi duman çıktı. Güneş ve hava, kuyunun dumanıyla karardı.”


Burada bahsedilen “dipsiz kuyu”nun ne olduğu tam olarak açıklanmaz. Ancak bu ifadeyi Sümer ve Babil metinleriyle kıyaslarsak, karşımıza ilginç bir tablo çıkıyor. Sümer tabletlerinde, gökten gelen tanrılar olarak anılan Anunnaki’nin belirli yeraltı bölgelerinde ve dağlık alanlarda gizli geçitler kullandığı anlatılır. Sümerler, bu varlıkların “Abzu” adı verilen bir yeraltı bölgesinden çıktığını ve buranın suyla çevrili, Tanrılar’ın bilgeliğine açılan bir kapı olduğunu söyler.


Babil mitolojisinde de Irkalla’nın Kapıları (yeraltı dünyasına açılan kapılar) bulunur. Bu kapılar, yalnızca belirli tanrıların erişebildiği ve bazı ritüellerle açılabilen boyutsal geçitlerdir. İşte Vahiy Kitabı’nda bahsedilen dipsiz kuyu, aslında bir “stargate” yani yıldızlararası bir geçit olabilir mi? Anunnaki, binlerce yıl önce bu geçitleri kullanarak Dünya’yı terk ettiyse, şimdi geri dönmek için yeniden bir aktivasyon sürecine mi giriyorlar?


PİRAMİTLER VE GEÇİTLERİN MÜHÜRLENMESİ


Mısır Piramitleri’nin sırları halen tam olarak çözülebilmiş değil. Geleneksel tarih anlayışı, piramitlerin mezar yapıları olduğunu iddia eder. Ancak hiçbir büyük piramidin içinde firavun kalıntısı bulunmadı. Öte yandan, Giza Piramidi’nin Orion Takımyıldızı’na hizalanması, bazı araştırmacılara göre bu yapının bir tür enerji jeneratörü ya da boyutsal geçit (stargate) olduğuna işaret ediyor.


Piramitler, elektromanyetik enerji üretebilen rezonans odalarına sahip ve altında su kanalları bulunuyor. Sümer mitolojisinde, Anunnaki’nin dünya ile kendi gezegenleri arasında enerji hatları (Ley Hatları) kullandığı söylenir. Eğer piramitler bu hatlarla bağlantılı olarak inşa edildiyse, onların kendi dünyalarına açılan geçitleri kontrol eden cihazlar olduğunu düşünmek mümkün.


Vahiy Kitabı’nda “dipsiz kuyunun anahtarının verilmesi” ifadesi, uzun süredir mühürlenmiş olan bu geçitlerin tekrar açılması anlamına mı geliyor? Eğer öyleyse, Anunnaki’nin geri dönüşü için bir süreç mi başladı?


“ÇEKİRGE ORDUSU” VE GENETİK MÜHENDİSLİK


Vahiy 9:3-7’de şu ifadeler geçiyor:


“Ve dumanın içinden yeryüzüne çekirgeler çıktı. Ve onlara, yeryüzündeki insanlara zarar vermeleri için güç verildi… Görünümleri, savaşa hazırlanan atlara benziyordu. Başlarında altına benzer taçlar vardı, yüzleri insan yüzleri gibiydi.”


Bu tanım, sıradan çekirgelerden çok farklı. Daha çok biyoteknolojik olarak üretilmiş savaş makinelerini ya da genetik mühendislik ürünü yaratıkları andırıyor. Sümer mitolojisinde Anunnaki’nin insan ırkını genetik olarak yarattığı anlatılır. Enki ve Ninhursag gibi Anunnaki bilim insanları, ilk insanları melez bir tür olarak tasarlamıştı. Eğer Anunnaki genetik mühendislik konusunda bu kadar ileri bir teknolojiye sahiptiyse, “çekirge ordusu” olarak betimlenen varlıklar, onların yarattığı savaşçı biyolojik makineler olabilir mi?


GERİ DÖNEN HÜKÜMDAR ANUNNAKİ KRALI MI?


Vahiy 17:8-11’de şöyle yazar:


“Gördüğün canavar, önceden vardı, şimdi yoktur ama dipsiz kuyudan çıkacak ve yok olmaya gidecektir. Yeryüzünde yaşayanlar, canavarın önceden var olduğunu, şimdi olmadığını ama yine de geleceğini görünce şaşıracaklar.”


Sümer kraliyet listelerine göre, Anunnaki’nin Dünya üzerindeki yönetimi belirli dönemlerde devam etmiş ve sonra aniden kesilmiştir. Anunnaki liderlerinden biri olan Marduk, kendisini Dünya’nın hakimi ilan etmiş ancak zamanla etkisini kaybetmiştir.


Peki Vahiy Kitabı’ndaki bu “geri dönen hükümdar” aslında bir Anunnaki lideri olabilir mi? Sümerler’in “Tanrı-Krallar” dediği varlıklar gerçekten de Dünya’yı terk etmiş olabilir mi? Ve şimdi, Vahiy Kitabı’nın işaret ettiği gibi, geri dönmeye mi hazırlanıyorlar?


BÜYÜK ALDANIŞ: TEKNOLOJİK MUCİZELER VE ANUNNAKİ’NİN TANRI OLARAK KABUL EDİLMESİ


Vahiy 13:13-14’te şu sözler yer alıyor:


“Büyük harikalar yapar, hatta insanların gözü önünde gökten ateş yağdırır. Yeryüzünde yaşayanları aldattı.”


Antik mitolojilerde “tanrılar” gökten gelen varlıklar olarak anlatılır. Ancak bu tanımlar, ileri bir teknolojiye sahip varlıkların Dünya’ya inişini anlatıyor olabilir mi? Eğer Anunnaki, süper gelişmiş bir teknolojiyle geri dönerse, insanlar onların üstünlüğünü “ilahi bir mucize” olarak mı algılayacak?


Büyük bir uzay gemisi gökten inse, ışık hüzmeleriyle yeryüzünü aydınlatsa, elektromanyetik dalgalarla iletişim kursa ve enerji silahlarıyla “ateş yağdırsa”, birçok insan bunu ilahi bir olay olarak yorumlayabilir.


Ancak bu, Anunnaki’nin Tanrı olarak kabul edilmek için planladığı bir strateji olabilir mi?


VAHİY BİR UYARI MI?


Vahiy Kitabı’nı yalnızca bir dini metin olarak değil, kadim geçmişin ve geleceğin şifrelerini içeren bir mesaj olarak okumak mümkün.


▪️Dipsiz kuyu, bir boyutsal geçit olabilir ve piramitler bu sistemin bir parçası olabilir.

▪️Çekirge ordusu, Anunnaki tarafından tasarlanmış genetik varlıklar olabilir.

▪️Geri dönen hükümdar, Sümer tabletlerinde adı geçen bir Anunnaki kralı olabilir.

▪️Büyük Aldanış, Anunnaki’nin gelişmiş teknolojisini kullanarak insanları kandırma planı olabilir.


Belki de Vahiy Kitabı, Anunnaki’nin geri dönüşüne dair eski bir Sümer kehanetinin şifrelenmiş hali olabilir. Geçmişi anlamak, geleceği bilmenin anahtarıdır..


Yazan Hazal Merisana 

#anunnakisümertanrıları

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KUTSAL İSYAN: ŞEYTAN’IN TANRI’YA OLAN AŞKI