GÖK BÖRÜ VE GÖKYÜZÜNDEN GELEN MİSAFİRLER

 GÖK BÖRÜ VE GÖKYÜZÜNDEN GELEN MİSAFİRLER 


Türk mitolojisinin derinliklerine indiğimizde, Gök Börü’nün, uluların efsanelerinde yankılanan bir sembol olduğunu görürüz. Gök Börü, kutsal kurt, bozkır halklarının destanlarında hem koruyucu hem de yol gösterici bir figürdür. Göğe, yeryüzüne ve insanın ruhuna dair gizemli bağları temsil eder. Ancak, ya Gök Börü yalnızca bir koruyucu değil, aynı zamanda dünya dışı varlıklarla bir köprü görevi görüyorsa?


Kurt, Türk mitolojisinde yol gösterici bir rehberdir; Oğuz Kağan’ın rüyasında mavi bir ışıkla gelen dişi kurt, bir yol açıcıdır. Bu anlatılardaki mavi ışık, göklerden gelen bir mesaj mıydı? Ya da gökyüzünde parlayan o ışıklar, günümüzde UFO dediğimiz göksel araçlardan biri olabilir mi? Kim bilir, belki de Gök Börü figürü, kadim Türk halklarının dünya dışı varlıklarla olan eski bir temasını sembolize ediyor.


Bozkırın engin sessizliğinde, yıldızların altında oturduğunuzu hayal edin. Gökyüzü pırıl pırıl, yıldızlar bir bir göz kırpıyor. Bu sonsuzlukta birden mavi bir ışık beliriyor. Kimi zaman hızlı, kimi zaman sabit. İnsan, binlerce yıl önce bu ışığı görse ne düşünürdü? Belki de bunu Gök Tanrı’nın bir işareti olarak yorumlardı. Ancak, göklerden gelenlerin yalnızca birer izleyici olmadığını düşünmek de mümkün.


Gök Börü, Türk mitolojisinde cesaretin, gücün ve koruyuculuğun timsalidir. Fakat bazı efsaneler, onun yalnızca yeryüzünde değil, gökyüzünde de var olduğunu fısıldar. Gök Börü’nün uluması, belki de yıldızların ötesinden gelen bir çağrıyı yankılıyordu. Mitolojik anlatılar, yalnızca geçmişin hikayeleri değil, aynı zamanda kadim sırları da barındırır. Türkler, göçebe halklar olarak yıldızların dilini anlamakta ustaydı. Belki de Gök Börü, yıldızlar arası bir rehberin sembolüydü.


Bazı hikâyelerde, Gök Börü ile kurt adam figürü arasında bağlar kurulur. Kurt adam, insandan kurda dönüşen bir varlıktır. Bu dönüşüm, farklı bir boyuta geçişin veya başka bir varlık formuna uyum sağlamanın sembolü olabilir mi? Eğer öyleyse, Türk mitolojisindeki Gök Börü ve kurt adam hikayeleri, aslında dünya dışı varlıkların insanların bedenine ve ruhuna dokunduğu bir temastan mı bahsediyor?


Gökyüzünden gelen ışıklar, uzayın sonsuzluğunda yankılanan bir çağrı gibi. Ve Gök Börü’nün uluması, belki de bu çağrıya bir yanıt… Belki de Gök Börü, bir gün insanlığı tekrar yıldızlara taşıyacak rehber olacak. Göktürkler, göğe bakan bir halktı. Onlar için gök, sadece bir mavi boşluk değil, yaşamın anlamını taşıyan bir sonsuzluktu. Bugün bizler de aynı göğe bakıyoruz, ama belki de o yıldızların arasında hâlâ bizi izleyenler var.


Mitoloji yalnızca geçmişin hikayesi değil, geleceğin de aynasıdır. Gök Börü’nün ulumasını duyarsanız, yıldızlara bakın ve bir kez daha düşünün: Biz bu gökyüzünde gerçekten yalnız mıyız?


Yazan Hazal Merisana 

#anunnakisümertanrıları 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KUTSAL İSYAN: ŞEYTAN’IN TANRI’YA OLAN AŞKI